Haber

Lale Karabıyık: “Türkiye’nin En Başarılı Gençleri Şu Anda İşsiz, Gelecek Endişeli”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, “Türkiye’nin en başarılı gençleri üniversitelerden seçildi, bu gençler okutuldu, şimdi bunların bir kısmı mezun oldu, işsiz, hiçbir üniversite kadrosuna yerleştirilmedi, bir kısmı da mezun oldu” dedi. Diğer yandan eğitimlerine devam ediyorlar ve kendilerine ‘taban ücreti kadar burs’ denmesine rağmen 3 bin 825 lira burs alıyorlar. devam ediyor” dedi.

YÖK Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Teklif müzakerelerinde söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, şu değerlendirmelerde bulundu:

“‘Karar verdik, talimat yukarıdan geldi. YÖK Yürütme Kurulu üyeleri gelsin imzalasın’. Bu tür bir uygulama son derece yanlıştır, etik dışıdır, defalarca söyledik. YÖK Türkiye’de uygulamalar yapıyor. bu durum bazen YÖK’ün bile haberi olmuyor tepeden.Verilen talimatla kararlar ancak YÖK Yürütme Kurulu’nun imzası alınarak, muhtemelen daha ortaya çıkmadan alınıyor.Daha önce denilmişti ki,’ Üniversitelerarası Kurul tarafından seçildi.’ Biz bu konuyu gündeme getirdiğimizde bu kişi istifa etti ya da istifa etti.Bunlar Türkiye’deki hem komik hem de üzücü uygulamalar ve yükseköğrenim.Onun yönetimine yakışmıyor.”

Toplantıda yükseköğretim kurumlarında öğrencilere disiplin cezası verilmesini öngören yasanın, uygulanacak cezaların ve disiplin sürecinin yasayla belirlendiğini vurgulayan Karabıyık, “Bu konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığımızda Anayasa Mahkeme, ‘Bu kararların kanunla düzenlenmesi gerekir’ dedi ve ilgili düzenlemeler bir kanun unsuru çerçevesine aktarıldı ve bir kanun konuldu.Yani Anayasa Mahkemesi’nin ‘Yap’ dediği zannediliyor. Ancak burada sübjektif ve muğlak ifadeler var.Karar vericilerin keyfi uygulamalarına zemin hazırlanıyor, konu suistimale açık, bu durumu isteyen yönetici Boğaziçi Üniversitesi’nde ve diğer tüm kurumlarda talep edildiği gibi. Unutmayalım ki üniversiteler, Anayasa’ya göre “Hukuk devletinin temel unsurlarından biri de kesinliktir. Bu unsurlara göre yasal düzenlemelerin hem bireyler hem de idarenin yönü açısından şüpheye ve aksamaya yer bırakmayacak şekilde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. keyfi uygulamalara karşı koruyucu bir önlem içermelidir.’ Ancak yazıda bunun böyle olmadığını görüyoruz” dedi.

Bir üniversiteye vakıf üniversitesi diyebilmenin önemli olduğunu hatırlatan Karabıyık, öğrencilerden elde edilen gelirlerin bir yıllık toplam maliyetin ne kadarını karşıladığının da önemli olduğunu belirterek, “Yüzde 90, yüzde 95 ve yüzde 100 ise Bir vakıf üniversitesinin toplam maliyetinin tamamı öğrencilerden elde edilen gelirle alınır, burası vakıf üniversitesidir “Vakıf burada ne yapıyor, ne yapıyor? O zamanlar burası bir işletme gibi görünüyor. Bunu tüm vakıf üniversiteleri için söylemiyorum. Bunlara çok net uyan vakıf üniversitelerinin olması olağandır” dedi.

Yine bazı üniversiteler dışında vakıf üniversitelerinin kendilerine yüklenen bazı sorumluluklardan kaçmaya çalıştıkları konusunda uyarıda bulunan Karabıyık, bu vakıf üniversitelerinin lehine olacak bazı değişiklikler için külliye, YÖK ve milletvekilleri üzerinde baskı kurduklarını sözlerine ekledi. Karabıyık, ilgili kanun teklifinde yer alan bazı vakıf üniversitelerinin isim değişikliğine ilişkin madde gerekçesinin yetersiz olduğuna işaret ederek, “İsim değişikliği teklif edilen bazı üniversitelerle ilgili basında bazı şüpheler var. ve Sayın YÖK Lideri sorumuzun ardından ‘Soruşturma devam ediyor’ diyor. Biz sormazsak bu şüpheler konuşulmaz.” söz konusu.

“MAĞDURLARI ÇIKARMAZ, SORUNLARI ÇÖZMEZ”

Araştırma görevlilerinin 50/d’den 33/a’ya geçişini doğru ancak eksik bulduklarını ifade eden Karabıyık, kurulda bu konuda önerilerde bulunduklarını belirterek, güvenli istihdam, akademik özgürlük ve demokratik öğrenme ortamının son derece önemli olduğunu vurguladı. değerli; ancak herhangi bir değişiklik yapılmadığını söyledi. Bu konunun mağduriyetleri ve kişilik hakları kayıplarını giderecek şekilde getirilmesi gerektiğini, bu eksik durumda bazı kişilik haklarını geri getirmediğini, mağduriyet ve sorunları çözmediğini söyledi.

Lale Karabıyık da konuşmasında 100/2000 Doktora Projesi’nden ve bursiyerlerinden bahsederek şunları söyledi:

“Türkiye’de daha önce olmayan biyomalzemeler, aşılar, nanoteknoloji, robotik, moleküler onkoloji gibi çok değerli 100 alanda doktora programları yeterlilikle makul üniversitelerde başlatıldı, ardından diğer üniversitelerde doktora programları açıldı. Öğrenci sayısı 2 bin öğrenci ile başlayan projede 5 bine yükseldi.Bu öğrencilere verilecek bursların taban ücretin altında olmayacağı ve bu bilim insanlarının ikinci etapta üniversitelerin takımlarında yer alacağı belirtildi. projenin aşaması.

Peki ne oldu? Türkiye’nin en başarılı gençleri üniversitelerden seçildi, bu gençler yetiştirildi; şimdi bir kısmı mezun, işsiz, hiçbir üniversite kadrosuna yerleştirilemiyor; bazıları eğitimlerine devam ederken ‘En az asgari ücret kadar’ denilmesine rağmen 3 bin 825 lira burs alıyor. Araştırma görevlilerinin üniversitede yaptığı her şeyi yapmak; ancak özlük hakları olmayan ve Türkiye’nin geleceği için değerli olan bu gençlerin gelecek korkuları da süreç içinde artarak devam ediyor. Üstelik bu projede finansman sorunu da yok. Bu proje için hazırlanan burs yönetmeliğinde kaynakları açıkça belirtilmiştir. Bunu dile getirdik. Ancak şimdi analiz nasıl yapılacak sorusunun cevabını alamadık. Kalkınmanın temeli, en değerli yapı taşı eğitimdir. Kendilerine birkaç ay içinde sorunlarının çözüleceğinin sözünü veriyoruz. Bu mağduriyeti çözeceğiz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort